Crew
Admin
Mesaj Sayısı : 604
Points : 1621
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 15/04/09
 |  Konu: Konsept Fotoğrafçısı Zerin Kültüral. Perş. Nis. 16, 2009 6:00 am | |
|
 Bu haftaki konuğum dünyadaki en genç Bebek Konsept Fotoğrafçısı Sn. Zerin Kültüral. Bugüne kadar 7 günlükten 3 yaşına kadar yüzden fazla bebeğin fotoğrafını çekmiş. Yıldız Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü'nden birincilikle mezun olmuş. Kendisinin Feneryolu'ndaki Ev-Ofis tarzı mekanında çok hoş bir söyleşi yaptık. Gayet steril bir ortama girdiğimiz daha kapıda ayakkabılarımıza taktığımız galoşlardan belliydi. Küçük bebeklerle 4-5 saate varan çekimler yaptığı için kullandığı malzemelerin steril ve özel olması gerekiyor. En büyük hayali; çektiği tüm bebek fotoğraflarının dünyada tanınması ve Zerin Kültüral'ın bir marka olması. Yaptığı bir çekim esnasında tanıştığı Reklamcı Murat Kültüral ile hayatını birleştiren Zerin Kültüral evli ve bir kız çocuğu annesi. Söyleşimiz esnasında Zerin Kültüral'ın ilham kaynağı, dünya şekeri kızı İlayda da yanımıza gelerek kısa bir süre bize eşlik etti. Zerin Kültüral'ın yaptığı çekimlerde bir poster ve fotoğraf fiyatı 300 Dolar'dan başlıyor. Yaptığı çalışmaları sohbetimiz esnasında inceleme fırsatı buldum. Müthiş bir kabiliyet olduğunu ve çok yakında dünya çapında bir marka olacak çalışmalara imza atacağını söyleyebilirim. Kendisine sohbetimize ayırdığı zaman için teşekkür ediyor ve hayallerini en kısa sürede gerçekleştirebilmesini diliyorum.
<table cellSpacing=1 cellPadding=1 width=760><tr><td align=right>Aykut ALTINDAĞ
Genel Yayın Yönetmeni</TD></TR></TABLE>
A.A. : Zerin Hanım, oldukça etkileyici bir özgeçmişiniz var. Ayrıca çocukluk yıllarınızı da merak ediyorum. Kendinizi okuyucularımıza kısaca tanıtır mısınız?
 Z.K. : Çocukluğum doğduğum şehir Malatya'da geçti. Sessiz, sakin bir çocuktum. Ailem tarafından ilk farkedilen özelliğim ise sabrımdı. Yeri gelir 1000 boncuğu ipe dizer, yeri gelir arapsaçı olmuş yumakları çözerdim. Bugün bebeklerle çalışırken onlara gösterdiğim sabrı o günlere borçluyum. Orta öğretime devam etmek için İstanbul'a taşındığımız yıllarda Güzel Sanatların tüm dallarına karşı inanılmaz bir tutkum vardı. Ancak hergün fikrim değişiyor, birgün ressam, diğer gün müzisyen oluyordum. O yıllarda renkli fotoğraf çeken makineler yeni gelmişti Türkiye'ye. O makinelerle çekilen fotoğrafların büyüsüne kapılmıştım. Ve işte benim fotoğrafçılık serüvenimin ilk adımı atılmıştı. Liseyi bitirdikten sonra Üniversite sınavlarında tek tercih ile Yıldız Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü'ne yedinci sıradan girdim ve birincilikle bitirdim. Okuldan sonra 1995 yılına kadar birçok fotoğraf sanatçısının (Koray Erkaya, Fehmi Şedele,..) yanında asistan olarak çalıştıktan sonra kendi stüdyomu açtım. Bir çekim esnasında tanıştığım Reklamcı Murat Kültüral hayat arkadaşım, 2001 yılında dünyaya gelen kızımız İlayda ilham kaynağım oldu ve konsept bebek fotoğrafları çekmeye başladım.
A.A. : Fotoğrafçılık alanındaki tarzınız ve bu alandaki kariyeriniz hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Z.K. : 1995 yılından 2002 yılına kadar moda, kozmetik, yemek, fabrika, hava fotoğrafları ve still-life gibi değişik dallarda çekimler gerçekleştirdim. Ama profesyonel çekimler bana çok büyük bir haz vermiyordu doğrusu. İyi para kazanıyordum ama benim fotoğraflarım değillerdi (Malum ticari kaygılar). Kızım İlayda ile yaptığım çekimlerden çok büyük keyif alıyordum. Çektiğim fotoğrafları paylaştığım herkes de bana aynı şeyi söylüyordu. Bunlar Zerin'nin gözleri. Dünyada bu konuda çalışan fotoğrafçıları araştırdım, sayıca çok fazla değillerdi ama bende onlarla aynı dünyayı paylaşıyordum. Ben bebek fotoğrafları konusunda dünyada söz sahibi olacaktım.
A.A. : Başarılı bir Fotoğraf Sanatçısı olmanın olmazsa olmaz kuralları size göre nelerdir?
Z.K. : Öncelikle yaptığınız şeyi sevmeniz gerekiyor. Sabırlı, hayal gücünüz ve yeteneğinizi yaşamla birleştirme becerinizin olması gerekiyor.
 A.A. : Bize biraz da stüdyo çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Z.K. : Stüdyo çalışmalarım çok eğlenceli ve renkli geçiyor. Bebekler inanılmaz şekerler onlarla zaman geçirmek bana büyük bir zevk veriyor. 4-5 saat'lik çekim boyunca birlikte oluyorum (bir de öncesi var tabiki, her bebeği çekim yapmadan önce muhakkak görüyorum ve onlarla biraz vakit geçirdikten sonra nasıl bir konsepte çalışmam daha doğru olur ona karar veriyorum.). Bebeği; belirlediğim konsepte uygun çekmek gerçekten zor ve sabır gerektiriyor. Onu sıkmadan eğlenceli bir çekim yapmak için elimizden geleni yapıyoruz. Uyurken çekilen karelerde ise gerçekten titiz bir çalışma yapmak gerekiyor. Onu uyandırmadan çekimi tamamlamaya çalışıyoruz en keyifli tarafı ise bebeğin ihtiyaç molaları oluşturuyor, çünkü onlarla başbaşa kalıp oyunlar oynuyoruz.
A.A. : Daha önce açtığınız sergiler hakkında bilgi verir misiniz? Bunlar arasında unutamadığınız ve sizin için özel bir anlam taşıyan bir sergi oldu mu?
Z.K. : Bir çok karma sergiye katıldım. İlk kişisel sergim Mothercare mağazalarında açılan masum kareler fotoğraf sergisiydi. 2.5 ay süren bu sergi bütün Mothercare mağazalarını dolaşarak ilk gezici konsept bebek fotoğraflarına ev sahipliği yaptı. İkinci kişisel sergim ki bu benim için çok özel. 5 Mayıs'ta Artdepo Sanat Galerisi'nde açılan Bakış adlı sergim. Bu sergide ki bütün fotoğrafların tek ortak noktası kullanılan obje. Bu objeyle hayata bakışımı, hayallerimi, öfkelerimi, mutluluklarımı, sevgiyi, şefkati ve tutkuyu sorguladım.
 A.A. : Türkiye'de Fotoğrafçı olmak" diye başlayan bir cümlenin devamını getirmenizi istesem neler söylersiniz?
Z.K. : Türkiye'de Fotoğrafçı olmak var bir de daha zor olanı FOTOĞRAF SANATÇISI olmak... Çok uzun ve zahmetli bir yol. Çünkü henüz bu ülkede Fotoğrafa gerçek değeri verilmiyor. Hele digital fotoğraf teknolojisi ve photoshop olduktan sonra herkes fotoğrafçı, her fotoğraf en güzel fotoğraf. Bence iki kriter var. Birincisi çekilen fotoğrafı bastıktan sonra elinize aldığınız baskı. Bunu tartışmam ama o kareye sıkıştırılmış an. O ana adanmış bir çift gözün yansıttığı, hissettiği...
 A.A. : İlgi alanlarınız neler? Mesela spor yapmaya fırsat bulabiliyor musunuz?
Z.K. : Tenis oynuyorum beni dinlendiren bir spor. Yazları bol bol yüzüyor ve rafting yapmayı seviyorum ama her defasında başıma birşeyler geliyor. Kocam ve kızım izin verse diving ile ilgilenmek istiyorum ama izin koparamıyorum bana sen çok meraklısın sende derinlik sarhoşluğu olur hep daha derinlere gitmek istersin diyorlar. Puzzle yapıyorum ve inanılmaz bir keyif alıyorum. Puzzle yapmak yaşamdaki ayrıntıları da fark etmemi sağlıyor. Tabii en keyif aldığım şey ise kitap okumak.
A.A. : Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için geliştirdiğiniz değişik "pozitif düşünce" yöntemleriniz var mı?
Z.K. : Cevap sorunun içinde gizli kalmış POZİTİF DÜŞÜNCE... Yetmez mi? Pozitif düşünmek adına her yol ve yöntem benim için geçerli.
A.A. : Aşağıdaki kelimeler size ne ifade ediyor? Tek kelime veya cümle ile açıklar mısınız?
Z.K. :
Fotoğraf : Yaşama bakışım
Konsept : Bütünlük
Bebek : Masumiyet
Anne : Kutsal
Başarı : Kararlı yürüdüğüm her adım
Duygu : Ahenk
Masumiyet: Her an ve herkes
Cesaret : Yeni bir şey denemek
Feminizm : Yorumsuz
İstanbul : Yaşadığım ve yaşıyabileceği engüzel şehir
A.A. : Son serginizin adı "Masum Kareler". Neden bu ismi verdiniz?
Z.K. : Bebeklerin fotoğraflarını çekerken her zaman en doğal ve masum oldukları anı görüntülemeye çalışırım. Böyle olunca ortaya çıkan fotoğraflardaki en belirgin özellik masumiyet. Bu yüzden sergimi anlatan şeyin masum kareler olduğuna karar verdik ve öylede oldu.
A.A. : Bize son olarak önümüzdeki yıllara yönelik proje ve planlarınızdan bahseder misiniz? İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Z.K. : En büyük hedefim dünyada bebek fotoğrafçıları arasında ismimin yer almasını ve fotoğraflarımın bütün dünyada dolaşmasını sağlamak. Zerin Kültüral'ın bir marka olmasını istiyorum. Ayrıca sektörde bebek üzerine kim ne üretirse üretsin fotoğraf çektirmek isteyenlerin geleceği adresin Zerin Kültüral olmasını sağlamak istiyorum.
Zerin Kültüral'ın daha önce açtığı "BAKIŞ" Sergisin'nden birkaç örnek  |
[/size] | |
|
